Yaşama Gayemiz
Bugün ne giyeceğim, bugün ne yiyeceğim, acaba insanlar beni beğenirler mi, bu sene tatilimi nerede geçirsem ki, ayakkabım elbisemle uyuşmuş mu, onun çok parası ve eşyası var, ben ne zaman onu geçerim, acaba bu ayki günümde hangi takıları taksam, hangi renk halı ve koltuk salonuma daha uygun, yemek takımlarım hangi marka olsun, aman sakın gözlüğüm ucuz marka olmasın, telefonum en son model olsun ...
Üç nokta koydum cümleyi bitirmedim, ama aslında üç nokta da yetmez. Nokta sayısı sınırsız.
O kadar çok boş şeylerle uğraşıyor ki zihnimiz ve bedenimiz. Hem kendimize hem başkasına faydası olmayacak şeylerle o kadar çok meşgulüz ki...
Ne zaman kırlardaki çiçeklerin kokusunu içimize çekip Allah'a şükredeceğiz? Ne zaman bir yetim çocuğun başını okşayacağız? Ne zaman kimsesiz ve yardıma muhtaç birinin dertlerine derman olacağız? Ne zaman insanlara faydalı işler yapma peşine düşeceğiz? Ne zaman nefsimizi tıka basa dünyalıklarla doldurmaya bir son verip aç ve susuz insanların yardımına koşacağız? Ne zaman sokaktaki bir engeli insanlar takılıp düşmesin diye yerden kaldıracağız? Ne zaman açız, diye çırpınan Afrikalı bir çocuğun sesini yüreğimizde hissedeceğiz?
Ne zaman Allah yolunda O'nun bize bahşettiği nimetlere nankörlük etmeden namazla, niyazla boynumuzu büküp af dileyeceğiz? Ne zaman kibir elbiselerimizi yırtıp dünyaya üryan gelip üryan gideceğimizi düşünerek sade bir hayat yaşayacağız? Ne zaman ölümü ensemizde hissedip de ona göre ölçülü ve günahtan uzak bir hayatla hemhâl olacağız? Ne zaman Allah rızası için birbirimizi sevip kardeş olacağız?
Sorarım size ne zaman?
Maviay Dergisi
Yorumlar
Yorum Gönder